Başkanımız Ercan Soydaş: Hızla iflasa doğru gidiyoruz

Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği (TÖHOB) Başkanı Ercan Soydaş, Özel Halk Otobüsü esnafına sahip çıkılması gerektiğine vurgu yaparak, “Kamu hizmeti yapıyoruz ve ücretsiz hizmet yaptırılan tek sektörüz. Dolayısıyla bu sektöre sahip çıkılması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz. Yoksa hızla iflasa doğru gidiyoruz” dedi.

TÖHOB Başkanı Ercan Soydaş, pandemi sürecinde Türkiye geneli ve Ankara’da Özel Halk Otobüsü (ÖHO) esnafının yaşadığı sıkıntılar ile çözüm önerilerini Ankara Masası’na anlattı.

Özel Halk Otobüsü sektörünün iflasın eşiğine geldiğine vurgu yapan Soydaş, esnafın giderlerinin arttığını fakat gelirlerinde bir artış olmadığının altını çizdi. Ücretli taşımacılığın suistimal edildiğine değinen Soydaş, Ankara’da çok sayıda şoförün araç masrafını karşılamadığı için kontak kapattığını belirtti.

“Sahip çıkılmazsa iflasa doğru gidiyoruz”

Pandemi nedeniyle uygulanan tedbirlerden en çok etkilenen sektörlerin başında Özel Halk Otobüsçülerinin geldiğini aktaran Soydaş, “Kamu hizmeti gerçekleştirdiğimiz için iş yeri kapama veya çalıştırmama gibi bir sorumluluk alamıyoruz. Türkiye genelinde otobüslerde kapasite kısıtlaması uygulanıyor. Bir de Türkiye’de hiçbir özel sektörde ücretsiz hizmet yaptırılmıyor ama biz yapıyoruz. 17 farklı kart var ücretsiz biniş sağlanan. Sonuçta biz özel sektörüz yolcu gelirine dayalı bu işi yapıyoruz. Yolculardan gelen gelir ile giderlerimizi karşılayabiliyoruz. Giderler arttı ama gelirlerde bir artış yok. Bize özel sektör gözüyle bakılmıyor nedense. Sanki kıyıda köşede bir kamu kaynağımız varmış da dara düşünce onu kullanabilecekmişiz gibi görüyorlar. Şimdi bütün sektörler şu aşamada devletten destek bekliyor. Üstüne basa basa söylüyorum. Bizim tek farkımız yani diğer sektörlerden ayıran en büyük özelliğimiz kamu hizmeti yapıyoruz ve ücretsiz hizmet yaptırılan tek sektörüz. Dolayısıyla bu sektöre sahip çıkılması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz. Yoksa hızla iflasa doğru gidiyoruz.” diye konuştu.

“Esnafımız araçları yürüsün diye kendi birikimlerini de kullandı”

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle ÖHO’ların buraya kadar gelebildiklerini belirten Ercan Soydaş, “ Bu süreçte esnafımıza devletten bir 25 bin liralık kredi sağlandı onun da şimdi ödemeleri geldi. Ankara Büyükşehir Belediyesi 3 aylık bir nakdi destek sağladı. Şimdi yeni bir çalışma daha yapılıyor gelir desteği sağlanması konusunda. Onun dışında zaten Büyükşehir dezenfektan, maske ve şoförler için korunma kabinleri desteği sağlıyor.  Bu destekleri alıyoruz ama esnafımız kendi birikimlerini de kullandı. Araçları sırf yürüsün diye dairelerini satan, bindiği hususi aracını satan arkadaşlarımız var. Devlet müdahale etmezse esnafımız hakikaten zor durumda artık.” ifadelerini kullandı.

TÖHOB Başkanı Ercan Soydaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a yolcu ücretlerinin arttırılması için talepte bulunduklarını belirterek , ÖHO’ların desteklenmesi konusunda kanuni bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini aktardı.

“Her şeye zam yapılıyor ama ulaşıma gelince maalesef yapılmıyor”

Soydaş,  açıklamalarında şunları kaydetti:

“Şimdi Türkiye’de şöyle bir gerçek var. Düzenli olarak her yıl TEFE/TÜFE oranında enflasyon oranında işçi ücretleri, memur ücretleri, çalışanların ücretleri, vergiler, harçlar aklınıza ne geliyorsa güncellenir. Ama konu ulaşıma gelince maalesef bir artış olmuyor. Vatandaşlarımız da diğer zamlara göstermedikleri tepkiyi, ulaşım zammına gösteriyor. Oysa ulaşım maliyetli bir sektör. Bir de bu işin özel sektör boyutu var ki biz özel sektör olarak kamu kaynağı kullanmıyoruz.  Belediyeler 3 yıl 5 yıl zam vermese yatırımın birini kısıyor, toplu taşımayı sübvanse ediyorlar. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yıllık toplu taşıma zararı inanılmaz rakamlar. Tamam Büyükşehir Belediyesi bu yükü kaldırabiliyor ama özel sektör nasıl yapacak? Şimdi son Resmi Gazete’de yayımlanan yeniden değerleme oranı yüzde 9,11 bu sene için. Bu nelere yansıyacak? Trafik cezalarına, vergilere, harçlara, bir takım şeylere yansıyacak. Her şeye zam yapılıyor ama ulaşıma gelince maalesef yapılmıyor. Biz zam talebimizi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımıza da aktardık. O tabii vatandaş boyutunda düşünerek ‘Bir çalışma yapın, araştırın, inceleyin başka bir formül bulabilir miyiz?” dediler.  Esnaflarımızın artık arabalarını yürütecek halleri yok. Dolayısıyla ulaşım zammı en azından biraz toparlar çünkü kapasite kısıtlaması devam ediyor ve giderleriniz aynı. Gider de düşse diyeceksiniz ki iyi kötü gideriniz de dengeliyorsunuz ama öyle bir şey yok.”

“Ulaşım ücretleri TEFE/TÜFE veya enflasyon oranında güncellensin”

“Biz her yıl böyle zam isteyen bir esnaf grubu olmaktan sıkıldık artık her yıl zam istemeyelim. Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantısında bir karar alınarak oraya bir madde eklenebilir her yıl yeniden değerleme oranında ulaşım ücretleri güncellenir diye. Her şey Türkiye’de nasıl güncelleniyorsa işte TEFE/ TÜFE veya enflasyon oranında güncellensin ne biz zam isteyen taraf olalım ne de belediyeler zam veren taraf olsun. Her yıl zam yapılarak gelinmiş olsaydı olması gereken rakam 5 liranın da üzerine çıkıyor, öğrenci ücreti 3 liralara geliyor ki uzun yıllardır öğrenci ücretine hiç zam yapılmadı. Şimdi tamam biz de vatandaş boyutunu düşünelim abartmayalım ama işte Türkiye’nin de bir gerçeği var.”

“Ücretsiz binişler karşılanmalı”

Özel Halk Otobüsçüleri dışında Türkiye’de özel hiçbir sektörde ücretsiz hizmet yapılmadığını aktaran Soydaş şöyle devam etti:

“Biz sadece yaşlılar, engelliler, şehit ailelerimiz ve gazilerimizi ücretsiz taşıyormuşuz gibi bir algı var. ÖHO’lara ücretsiz olarak biniş yapabileceğiniz 17 farklı kart çeşidi var. Özel halk otobüsleri dışında hiçbir sektöre ücretsiz hizmet yaptırılmıyor. Şimdi Ankara’da herhangi bir özel halk otobüsünü durdurup sorun, kredi borcu olmayan esnaf yoktur. Çünkü mevzuat gereği belediyeler çalışma şartları arasına araç yenileme zorunluluğu, engelli erişimine uygun araç bulundurma zorunluluğu gibi şartlar koyuyor. Esnaf krediyle araçlarını yeniliyor. Çok yük bindirilmiş bir sektör. Bizim beklentimiz şuydu: İlgili bakanlıklar desin ki; kardeşim benim personelim ücretsiz taşıyorsun ben sana biniş başına işte Ankara’da tam yolcu ücreti diyelim 3,25 ben sana biniş başına 1 lira, bir buçuk lira ki artık biliyorsunuz elektronik ücret toplama sistemlerinde kimin ne kadar kaç defa öncesi taşıdığınızı belediyeler net görüyor. Yani burada usulsüz bir şey yapmanız da mümkün değil. Ücretsiz taşıma yaptığımız vatandaşlara devletin destek sağlaması lazım bunları devletin karşılaması lazım. Şimdi kanunları koyuyor, devletimizi yönetenler diyor ki ben şunların artık ücretsiz taşınmasına karar verdim. Tamam bunu belediyeler üzerinden yapabiliyorsun ama özel sektör ne yapacak? Şöyle düşünün şimdi bir otobüs durağa durdu 20 kişi var bunun 18’i ücretsiz biniş yapıyor. Şimdi bizim daha önce yaptığımız açıklamada şehit ailelerimizi, gazi ve yakınlarını, güvenlik güçlerimiz hariç ücretsiz taşımayı sonlandırmayla ilgili. Bu benim şahsi talebim değil. Türkiye’deki Özel Halk Otobüslerinin bir çığlığı.

“Devletin ücretsiz kartlara bir tedbir uygulaması gerekli”

Aylardır ücretsiz kartlarla ilgili bakanlıklarla iletişim halinde olduklarını ve çok fazla usulsüzlüklerin yaşandığını anlatan Soydaş, “Özellikle biniş başına bir destek sağlanması için bu iş nasıl suiistimal ediliyor devletimizi yönetenler de görsünler. Çünkü acı bir tablo var ortada. Bir yaşlımız bir günde 32 defa toplu taşıma aracı kullanıyor, engelli kartlarında inanılmaz bir usulsüzlük var. Sahte kart çok fazla. Şimdi ülkede maneviyatta bozulmaya başladı. Yani böyle bir usulsüzlük artık hak gibi görülmeye başlandı. Ankara’da mesela arkadaşlar usulsüz kart tespit ediyorlar ve karta el koymak istiyorlar tehditle veya devreye başkalarının girmesi gibi problemlerle karşılaşıyorlar. Devlet buna bir tedbir uygulayacak. Diyecek ki; kardeşim sana ben günlük 2 biniş hakkı verdim. Bunu ister 10 günde kullan, ister bir ayda kullan. Ama böyle suiistimale açık bıraktığınız zaman işte bir yaşlımız 30 defa biniyor. Biz yaşlara düşman veya olumsuz gözle bakan bir sektör değiliz. Yaşlılar bizim de başımızın tacı ama buyursun bizi eleştiren sektörler yaşlılara bedava bir hizmet sunsunlar birde onları görelim. Devletin bakın özel rehabilitasyon merkezlerinden aldığı hizmet alımları vardır. Engelliler, yaşlılar, bakıma muhtaç gençlerimiz, özel ilgiye muhtaç çocuklarımız için hepsinin birebir karşılığını öder devlet. Ama her ne hikmetse bize gelince yok. Bize belediyeler adına toplu taşıma hizmeti yapıyorsunuz, siz de taşıyacaksınız diyorlar. Peki bu maliyetleri kim karşılayacak? Sonuçta biz bu işi yolcu gelirine dayalı yapıyoruz ve yolcu gelir ile giderlerimizi karşılıyoruz. Bizim ekstra bir gelirimiz yok.” şeklinde konuştu.

Özel Halk Otobüsçüler olarak kendi aralarında yeni bir uygulamaya başlayacaklarını değinen Soydaş, araçların önüne şehit aileleri, gazi ve yakınları ile güvenlik güçleri dışındaki ücretsiz hizmet verilen yolcuların ÖHO’ları kullanmaması konusunda vatandaşlardan ricada bulunacaklarını belirtti.

“Maalesef popülist siyasete çok alet edilen bir sektör”

Sokak kısıtlamaları olduğu zaman yüzde 70, yüzde 80 oranında yolcu oranında düşüş yaşandığına değinen TÖHOB Başkanı Ercan Soydaş, “Ankara’da bir otobüsün standart aylık gideri 57 bin lira civarında. Pandemi sürecinde gelire bakıyorsunuz aylık 30 bin lira civarında. Bunlar gerçek rakamlar. Onun için artık bunun samimiyetle ilgili bakanlıklar tarafından desteklenmesi ve incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hatta şöyle bir önerimiz oldu; sadece Türkiye’deki belediyelerin toplu taşımada kullanabilecekleri bir fon oluşturulmalı. Cidden çok maliyetli bir sektör, bir de maalesef popülist siyasete çok alet edilen bir sektör. İndirimli ücretsiz taşımalarda sürekli yeni bir madde ekleniyor. Dolayısıyla oluşturabilecek bir fon varsa bu fondan sadece belediyelerin toplu taşıma da kullanabilecekleri bir pay aktarılmalı. Bu pay sadece toplu taşımada desteklemede, yenilemede sübvanse etmede kullanılabilir diye bir not düşülmeli. Bu fon nasıl oluşturulabilir? Akaryakıtta ÖTV ödüyoruz, ÖTV muafiyeti ile sağlanabilir. Trafik sigortalarından belli pay ayrılarak sağlanabilir. Emlak vergilerinden bir pay ayrılarak sağlanabilir. Çünkü insanların toplu taşıma direkt sokağa çıktıklarında kullandıkları belediye ile tanıştıkları ilk alanlardır toplu taşıma, kaliteli hizmet bekleniyorsa mutlaka bu dediğimiz belediye kaynak aktarma da dahil tüm modellerin değerlendirmesi gerekli.” diye konuştu.

Ankara genelinde ÖHO’lara bakıldığında ilçelerde dahil 100 civarında aracın kontak kapattığını sözlerine ekleyen Soydaş, çalıştıkça zarar eden bir sektör olmaya başladıklarını geriye dönük yoğun borcu olan esnafın iflas ederek araçlarını çalıştırmadığını vurguladı.

“Umarım EGO tasarruf anlamında bir adım atar”

Ankarakart sistemine geçilirken ÖHO güzergahlarında bulunan EGO otobüslerinin sefer sayılarının azaltılması gerekirken bu noktada adım atılmadığına yönelik iddiaların sorulması üzerine Soydaş şunları aktardı:

“Şimdi bu hat ve saat planlamaları tamamen EGO Genel Müdürlüğü yetkisinde olan şeyler. Planlama yaparken oradaki sorumlu arkadaşlar mutlaka bir yolcu sayısına istatistiklere bakarak yapıyorlardır. Esnaflarımızın talebi şu yönde doğru: Şu anda EGO otobüsleriyle aynı standartlarda yolcu taşıyoruz. Onlar kimi taşıyorsa biz de taşıyoruz. Planlama tasarrufu EGO Genel Müdürlüğünün yetkisinde. Şu anda ben EGO Genel Müdürlüğünün de tasarruf politikaları kapsamında araçlarını azaltacağını düşünüyorum. En azından birlikte çalışılan hatlarda azaltacağını düşünüyorum. Aynı hatta çalışılan otobüslerin azaltılması kamu menfaati için de önemli diye düşünüyorum. Çünkü ciddi bir kamu zararı oluşuyor. Ama biz planlamayı şöyle yapın gibi bir şey EGO’ya diretemeyiz. Tamamen kendi planlaması ki bizim araçlarımızın çalışma programlarını da EGO planlıyor zaten. Umarım EGO tasarruf anlamında bu konuda adım atar.”

Şoförler yaklaşık 7 bin lira gibi aylık bir ödeme yapıyor

Soydaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin e-kent payı, belediye payı ve ruhsat payı üzerinden şoförlerden aylık 7 bin liraya yakın bir ödeme aldığı ve ruhsat paralarının pandemi sürecinde arttırılmasından dolayı büyük sıkıntı yaşadıklarına yönelik ortaya atılan iddialarla ilgili de şu ifadeleri kullandı:

“Her ay bir ruhsat parası ödeniyor belediyeye. Ayrıca yüzde 2’si belediyeye, yüzde 2.17’si elektronik ücret toplama yapan firmaya yolcu başına pay ödeniyor. Normalde baktığınız zaman aslında belediyelerin ciddi anlamda zararını azaltan bu sektörden belediyelerin çok gelir elde etmemesi lazım. Yani o konuda destek vermesi lazım ki hizmet kalitesi artsın. Şu pandemi süreci atlatılsın bunların hepsinin yoluna gireceğini düşünüyorum. Çünkü esnaf anlamında Mansur Bey’de sürekli pozitif bir şeyler yapma çabası içerisinde. İnanıyorum ki onlar da düzeltecektir.”

“ÖHO’ların ayakta kalabilmesi için önünün açılması gerekli”

Açıklamalarında İstanbul modeli, Kayseri modeli denilen toplu ulaşım mevzuatlarına da değinen Ercan Soydaş, “Aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi çok cesur bir adım attı. Yeni bir sisteme geçti. Tüm illerde böyle sistemlerin geliştirilmesi lazım ki insanların kafasındaki bu gelir kaygısını ortadan kaldırmak lazım. Biz şimdi Mansur Bey ile görüşmemizde İstanbul modeli gibi bir sisteme geçilmesi konusunda önerilerimizi sunduk. EGO Genel Müdürlüğü yetkilileriyle oturduk inceledik. Çalışmalar sonucunda mevzuata uymadığı belirtildi. İşte Kayseri modelinde aksaklıklar çıktığı söyleniyor. Biz de onun için bir kanuni düzenleme yapılması gerektiği yönünde bakanlıklar düzeyinde şimdi girişimlere başladık. Bu modeller sayesinde esnaflarımız kazanır mıyım? Kazanamaz mıyım? Acaba ne kadar zarar ederim? endişesi ortadan kalktı. İşte şu ücretsiz binmiş, bu indirimli binmiş kimsenin artık böyle bir sorunu kalmayacak. Halk otobüsleri işte para kazanma hırsıyla çalışan, bir yolcu için şöyle yapalım böyle yapalım diye hep eleştirilir aslında öyle değil. Araçlara normalde 70 kişi alınıyor ama pandemi sürecinde 55 kişi 51 kişi falan olabiliyoruz emin olun 30’u ücretsizdir. Dolayısıyla halk otobüslerinin bu tip İstanbul modeli, Kayseri modeli gibi modellerle bu toplu taşıma sektörünün bir ayakta tutulması ve kendini geliştirebilmesinin önünü açılması lazım. Kastımız ise işte kilometre ne kadar kilometre yapıyorsanız belli bir kilometre bedeli konuluyor belediye size bunu ödüyor. Hem kendi otobüslerini çalıştırmayarak büyük bir zarardan kurtuluyor ki bir belediye otobüsünün çalışma maliyeti ile özel halk otobüsünün çalışma maliyeti çok farklı. Belediyeler ciddi zarardan kurtuluyorlar. Bununla ilgili kanunlarda veya mevzuatlarda eksiklikler olduğu söyleniyor belediye bürokratları tarafından şimdi onları gidermeye çalışıyoruz. Bakanlıkların bir an önce taleplerimizle ilgili değerlendirmelerini yapıp hayata geçirmelerini bekliyoruz ki sistem sağlıklı işlesin.”

Ayrıca Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni bir gelir desteğinin sağlanması için çalışmalar yürütüldüğünü belirten Soydaş, akaryakıt veya esnafın çalıştığı gün sayısı kadar bir ödeme yapılabileceğini aktardı.

İlgili Haber Linki: https://www.ankaramasasi.com/haber/412583/ercan-soydas-hizla-iflasa-dogru-gidiyoruz